MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Prof. Dr. Mevlüt Karakaya “Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla sulanmadıkça, vatan toprağı terk olunamaz” teslimiyetiyle 22 gün 22 gece süren Sakarya Meydan Muharebesi dolayısıyla, Aziz şehitlerimiz anısına, Haymana Mangaldağı’nda düzenlenen meşaleli yürüyüşe katıldı.
MHP’li Karakaya: Haymana’dan Kıbrıs’a, Karabağ’dan Mavi Vatan’a uzanan dirilişin adıdır Sakarya aynı zamanda!
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Prof. Dr. Mevlüt Karakaya “Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla sulanmadıkça, vatan toprağı terk olunamaz” teslimiyetiyle 22 gün 22 gece süren Sakarya Meydan Muharebesi dolayısıyla, Aziz şehitlerimiz anısına, Haymana Mangaldağı’nda düzenlenen meşaleli yürüyüşe katıldı.
Programa Ankara Valisi Vasip Şahin, Kaymakam Mahmuthan Arslan, İl Jandarma Alay Komutan Yardımcısı Albay Hikmet Uz, Ak Parti Ankara Milletvekili Murat Alparslan, Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, MHP Haymana Ilçe Başkanı Davut Ergül, Haymana Polatlı Belediye Başkan Vekili, Kulu Belediye Başkan Yardımcısı, İl Kültür Turizm Müdürü, Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdür Yardımcısı, Kızılay İl Başkanı, Kent Konseyi Başkanı, meclis üyeleri, kamu kurum kuruluşlarının amirleri, siyasi partilerin İlçe başkanları, STK başkanları, muhtarlar, şehit-gazi aileleri, Haymanalılar ve kardeş kent Tirebolu başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanından gelen misafirler katıldı.
Meşalelerle başlayan yürüyüş; dualarla şehitlikte tamamlandı. Programda konuşan MHPli Karakaya şu açıklamalarda bulundu:
102 yıl önce Bugün Ankara/Haymana-Mangal Dağı Sakarya Meydan Muharebesi Melhame-i Kübra olarak anılmıştır. İnsanlık tarihinin; en büyük, en acımasız ve en uzun meydan muharebesidir. 22 Gün 22 Gece Göğüs Göğüs’e Sakarya Meydan Muharebesi Karlofça’dan Haymana’ya kadar uzanan geri çekilmenin geriye döndürülmesidir!
Türk Milletinin Avrupa’dan geri çekilmesine Türk Devletinin çöküşüne doğru giden yolun kapısı 12 Eylül 1683 II. Viyana Kuşatması hezimetiyle aralanmıştı.
Papa XI. Innocentius 1684’te Türklerin Avrupa’dan atılması Avrupa – Hıristiyan Birliği, Kutsal İttifakı oluşturdu.
1686’da Rusya’yı da kattılar. Çeşitli cephelerde yapılan mücadelelerin ardından 26 Ocak 1699 tarihinde Sırbistan’nın kuzeyinde yer alan Karlofça Kasabasında imzalanan anlaşmayla; Macaristan’ı, Erdel Prensliğini, Ukrayna ve Padolya ile Mora ve Dalmaçya kıyılarını Haçlı İttifakına devrederek, geri çekilişimiz resmen başlamıştı.
İşte Türk Milletinin 26 Ocak 1699 imzaladığı Karlofça Anlaşması ile başlayan Haçlı Avrupası karşısındaki fiziki ve psikolojik geri çekilme süreci, ta ki Büyük önder Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın;
“HATTI MÜDAFA YOKTUR, SATHI MÜDAFA VARDIR. O SATIH, BÜTÜN VATANDIR. VATANIN HER KARIŞ TOPRAĞI, VATANDAŞIN KANIYLA ISLANMADIKÇA, TERK OLUNAMAZ.”
İmanının, iradesinin, kararlılığının tezahürüyle kazanılan Sakarya Meydan Muharebesi’ne kadar sürecekti! Bu yüzden bu zafer sıradan bir zafer değildir.
Türk Milletinin Karlofça’dan, tam 222 yıl 7 ay 17 gün sonra Haçlı Avrupalı karşısında sürekli geri çekilmesinin geriye döndürüldüğü kutsal zaferin adıdır, Sakarya.
İşte Türk Milletinin, yaklaşık 223 yıl sonra makûs talihinin yenildiği, yeniden diriliş ve şahlanışın gerçekleştiği o topraklardayız ve bu dağın başında 102 yıl önce bu topraklara düşen ecdada geldik. Ruhları şad, makamları ali olsun. Açıklamalarında bulundu.
Karlofça anlaşmasından bu yana geri çekilişin Sakarya Meydan Muharebesi ile son bulduğunu belirten MHPli Karakaya; yayın gerilmesi misali Türklüğün şanlı maziden günümüze yansımasına atıfta bulunarak; konuyu Karabağ zaferine, Mavi vatana ve Milli dava olan Kıbrıs’a getirdi.
Sn. Devlet Bahçeli’nin, “BM’nin Rumların telkiniyle ortamı germesi sorumsuzluktur. Uluslararası hukuktan kaynaklanan hakların çiğnenmesine göz yumulmayacaktır” mesajı yayımlamıştı.
Sn. Devlet Bahçeli giydiği çizmelerle, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 1934’te, Antalya’nın kendilerine verilmesini isteyen İtalyan Büyükelçisi’nden müsaade isteyip mareşal kıyafetini ve çizmesini giydikten sonra, “Buyrun, şimdi sizi dinliyorum” demesini akıllara getirmişti.
Tarih sayfalarına büyük bir rest olarak giren bu anı, daha sonra Hatay meselesinde yeniden gündeme geldi. Atatürk’ün daha sonra Fransız Büyükelçi ile Hatay konusunu görüşürken de “Bana çizmelerimi yeniden giydirmeyin.” ifadesini kullanması tarihe ‘Hatay için gerekirse yeniden savaşırım’ mesajı olarak kaydedilmişti.
Zeki Müren şarkısını tercih ederek ise 1963 yılında Kore gazileri ve Zeki Müren arasında yaşanan hikâyeye dayandığı, Zeki Müren’in, Kıbrıs ambargosunu protesto etmek için, BM’ye pirinç madalyalarını iade eden Kore Gazilerine kendi imkânlarıyla, üzerinde Milli Türk Talebe Birliği (Bozkurt) logosu ile “Kore Gazileri Milli Hizmet Armağanı” yazısının yer aldığı 18 ayar altın madalya hediye etmişti.
Türk Milletinin Sakarya Meydan Muharebesi ile ayağa kalkışı artık durdurulamaz vurgusu yapan MHPli Karakaya konuşmasına şöyle devam etti:
‘’Haymana’dan Kıbrıs’a, Karabağ’dan, Mavi Vatan’a uzanan dirilişin adıdır Sakarya aynı zaman da! Sakarya’dan, aldığımız güç ve ilhamla Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurduk, o ilhamla KIBRIS Türk’tür Türk kalacak dedik. Aynı ilhamla KARABAĞ Türk’ün Yurdudur, dedik. O ilhamla Mavi Vatan diyoruz, Misak-i Milli diyoruz.
Ben bu vesileyle, Sakarya Meydan Muharebesi ile Türk’ün makûs talihini yenmesini sağlayan ve bize yeniden güven kazandıran TC’nin banisi Gazi Mustafa Kemal Paşayı ve tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.
Kıbrıs davasındaki duruşları nedeniyle; Merhum Rauf Denktaş’ı, Merhum Necmettin Erbakan’ı, Merhum Bülent Ecevit’i, Merhum Süleyman Demirel’i, Merhum Başbuğ Alparslan Türkeş’i rahmet ve minnetle anıyorum.
Başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Terörle mücadele, Karabağ, Kıbrıs ve Mavi Vatan konularında tavizsiz duruşlarından dolayı emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum.
Geçtiğimiz birkaç gün öncesinde BM Barış Gücü Görevlilerinin Kıbrıs Pile Köyüne yapılacak yol konusunda çıkardıkları engelle ilgili olarak, tüm dünya kamuoyuna Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün duruşunu ve onun izinde olmayı sembolik bir biçimde hatırlatan, merhum sanatçımız Zeki Müren’in unutulmuş örnek bir davranışını yeni nesile nezaketli bir biçimde aktaran kendisini Türklük davasına adamış Sn. Genel Başkanım Devlet BAHÇELİ’ye de saygı ve hürmetlerimi sunuyorum’’ dedi.
News
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.